27.08.2012

İsYaaaaaN!!!

takip ettiğim bazı moda blogları var.. hani DIY denen zımbırtıları paylaşan.. bakıyorum, özeniyorum.. ama bi yandan da düşünmeden duramıyorum.
yahu arkadaşım, senin işin gücün yok mu? bütün gün o çantaya zımbalayacak boncuk ara, bu tişörte takacak kılçık ara.. hadi buldun, gel bi de onları hazırla.. valla aklım almıyor.. hem astarı yüzünden pahalıya gelecek, hem o kadar zaman kaybedeceksin çarşıda pazarda, hem eline iğneler saplanacak saatlerce onları yapayım diye uğraşırken... neymiş; kendim yaptım, aman ne güzel oldu.. bırakın bu işleri ya...

uyuz olduğum başka bir güruh daha var ki, bu konuda sessiz yandaşlar bulacağımdan oldukça eminim. sürekli bakımlı dolanan kadın kısmısına uyuz oluyorum! bi insan nasıl makyajsız sokağa çıkmamayı başarır? evde otururken bile nasıl sürekli güzel görünür? biz insanlar evde, artık dışarda giyilemeyecek şeyler giyeriz di mi? dizi çıkmış eşofmanlar, rengi solmuş tişörtler felan.. ama yok, bu kadın kısmısının evde giyecek hello kitty li pijama takımları olur.. üstüne basmaktan ezilmemiş pofuduk terlikleri.. saçları her daim pırıl pırıl parıldar ve üstelik de dümdüz olur.. yanaklarında allah vergisi bir allık pembeliği... bu kadınları asla kaşı çıkmış göremezsiniz. saçları sanki hiç yağlanmaz.. o fön de hiç bozulmaz anasını satayım! elleri her daim manikürlü, ayakları ise pembe pembe, adeta bebek ayağı...

çarşıda pazarda görsen bakmaya tenezzül etmeyeceğin kıyafetleri de pek yakıştırır bu kısım kendine.. 3 liralık  civciv sarısı tişörtü alır, laci skinny kot ve kahverengi fularla kombinler.. fönlü saçları ve manikürlü elleriye arz-ı endam eder!

kadının güzelliğini kıskandığımdan değil anacım, ona yapcak bişi yok.. ama bu insan bütün zamanını güzelleşmeye mi harcamaktadır? 30 yaşımı geçtim, yüzümde hala sivilce çıkar benim mesela.. manikürüm en fazla bi hafta dayanır... saçım banyodan sonra akşamına yağlanır, fönümün ömrü 1 saattir.. gözümde makyaj durmaz, dursa da onunki gibi doğal olmaz..  bi sürdüğüm ojeyi de bozulana kadar silmem mesela.. hatun her gün başka oje sürer.. yahu kırmızı ojeyi bulaştırmadan nasıl siler de yerine rakı beyazı sürer?

kaldı ki bu kadınlar 50 derece antalya sıcağında nasıl terlemez?

uyuz oluyorum anlıyor musun; uyuz!!!
10.08.2012

FeNaLıK

bu yaz, bu Antalya sıcağı; beni fena vurdu a dostlar..
bütün gün evde, PC başında oturuyorum. karşımda vantilatör (ki onsuz nefes alınamıyor), dizi izleyip oyun oynuyorum..
evet; ben de sıkıldım bu hayattan ama yapacak başka bişi de yok.. denize gitmeye kalksam, ne yapıcam bi başıma.. zaten denizi de sevmem pek.. en fazla yarım saat oturabiliyorum kumsalda.. sonra fenalık geliyo.. denize girsem de maximum kalabilitem 5 dk.. yüzemediğimden sanırsam :))
haftada iki gün okula gidiyorum, en azından orası klimalı :)) ama geri kalan 5 gün böle heba olup gidiyo işte..  bişiler okuyayım desem, elimde saçma sapan bir romandan başkası da kalmadı, okunmadık.. eh, yeni kitap alacak bütçem de olmadığından :((

yani buranın kışından nefret ediyorum evet.. sürekli yağmur, ısıtma sistemsiz bir ev, akmayan sıcak su felan.. ama bu sıcak da hiç çekilmiyor.. artık kış mı gelse ne? hem okul da açılır.. yorulsam bile en azından meşgul olurum.. değil mi ama.. böle insan kendini acayip işe yaramaz hissediyor..

bu arada sürekli ingilizce dizi izlediğimden ( altyazılı tabii ki, o kadar da değil :p ), artık kafamda pek çok cümle ingilizce cereyan etmeye başladı. mesela az önceki cümlede "işe yaramaz" yerine "useless" yazmamak için kendimi zor tuttum :))

 
MüTeveLLi HeYeTi © 2009. BaLıK GöZüNDeN İNeK!